Koçluk ve İş Yaşamına Katkıları
Koçluk
ve İş Yaşamına Katkıları
Yerel bir basın kuruluşunun web sitesinde yayınlanması için 2019 yazında
hazırladığım bir yazıyı paylaşıyorum.
1- Yaşam Koçluğu
danışmanlığının, bireylerin iş hayatında ne gibi katkıları olmaktadır?
Değişim ihtiyacı bir rahatsızlıktan ortaya çıkar ve kişinin
konfor alanından uzaklaşarak gelişmesi ile gerçekleşir.
Koçluk, kişinin yaşamında istediği hedefe ulaşmak için koç
ile danışan* arasında kurulan
planlı bir gelişim ilişkisidir. Bu süreçte sorumluluk danışanın
kendisindedir.
Koçlar, danışanlarının kendilerine dışarıdan farklı bir
gözle bakmalarını sağlamak, farkındalıklarını yükseltmek, içlerindeki potansiyeli
performansa dönüştürmelerini teşvik amacıyla çeşitli koçluk yöntem ve
teknikleri ile kişinin bu yolculuğunda yol arkadaşlığı yaparlar. Cevaplar
danışanın kendindedir, kendi iç seslerini duymasını, kendisini keşfetmesini
sağlar.
Koçluk bir danışmanlık, mentorlük, terapistlik değildir.
Koçlar, koçluk süreci boyunca danışanlarına akıl vermezler, yönlendirme, terapi
yapmazlar. Koçluk, kişinin geçmişiyle değil geleceği ile ilgili bir
süreçtir.
2- İnsanlar değişir mi? Bu
eğitimler insanları bütünüyle değiştirmekte midir?
Burada konuyu 2 ayrı açıdan ele alalım. Eğitim dediğimde bu
bir kişisel gelişim eğiti veya sıklıkla yaptığımız atölye çalışmaları
olabileceği gibi kişilerin kendilerine bir yatırım yaparak koç olmak veya
koçluk yeterliklerini kazanmak amacıyla Koçluk eğitimleri alması da olabilir.
Ancak kişinin hedefine ulaşması için koçluk hizmeti alması bir eğitim olarak
gelişim süreci olarak değerlendirilmelidir.
Yukarıda da belirttiğim gibi aslında değişim ihtiyacı bir
rahatsızlıktan çıkar. Kişi herhangi bir konuda mevcut durumuyla gelecekte olmak
istediği durum arasında bir mesafe olduğunu farketmiştir ve oraya varmak için
bir değişim ihtiyacı hisseder. Bu ihtiyaçla koçluk hizmeti alması durumunda
kendi gerçekleri, farkındalıkları ve süreç boyunca attığı adımlar ile
gelişimini sürdürür.
Kısacası evet, eğer insanlar gerçekten değişmek isterlerse,
değişim için kendi sorumluluklarını alıp harekete geçerlerse bu
mümkündür.
3- İş yaşamında, bireylerin
motivasyonunu ve verimliliği hangi yöntemler ile artırılabilir?
Motivasyon ve verimlilik kişiden kişiye çok
değişebilmektedir. Burada kişinin kendi değerlerinin farkındalığı kilit nokta
bence. Değerlerinin farkında, kişisel vizyonu ve misyonunu belirlemiş, bu yolda
ilerleyen bir kişinin motivasyonu ve verimliliği çok daha yüksektir. Ancak kişi
değerlerinin farkında değilse, vizyonunu ve misyonunu belirlemişse sebebinin
farkında olmasa da motivasyonu ve verimliliği ya düşük olacaktır, ya çok maddi
unsurlara bağlayacaktır ya da tam tersi motivasyonu ve verimliliği yüzeysel
boyutta kalacaktır.
Organizasyonlarda bireylerin motivasyonu ve verimliliğini
arttırmak için kişisel gelişim konularında eğitimler ile kurumun değerleri
vurgulanmalı, ortak değerler çatısında birleşme amaçlanmaktadır. Kişinin sadece
kendi farkındalığı değil, iletişimde olduğu kişilerin de varlıklarının
farkındalığında olması önemlidir.
Yetişkinler neyi neden yaptıklarını ve sonuçlarını ve
kendilerine sağlayacağı faydayı görmek, bilmek isterler. Süreçte söz sahibi
olmak isterler. Dolayısıyla motivasyon ve verimlilik arttırıcı organizasyonlar
(eğitim veya aktivite) planlanırken hedef kitlenin yetişkinler olduğu ve
yetişkin öğrenmesi ilkelerinin göz önüne alınması gerektiği
unutulmamalıdır.
Amaç her zaman belirleyicidir. Motivasyon ve verimliliği
hangi amaçla arttırmak istiyorum?
Bu süreçte 5N1K yı belirlemek faydalı olacaktır.
Farklı profilde katılımcılara nasıl ulaşabilirim?
Bu amaç için farklı profildeki katılımcıların birbirine
yakın ölçüde faydalanmasını nasıl sağlarım?
Tüm bunları bütünsel ele almak faydalıdır. Yoksa günümüzde
çok klasik uygulamalar olduğu gibi çok farklı, uygulamalar da görüyoruz. Yıllık
motivasyonu bir bahar pikniğinde uman pek çok işletme olduğu gibi, bir kaç
kişisel gelişim eğitimde arayan veya farklı dış akitiviteleri deneyen
işletmeler var. Sonuç olarak bir amaç var mıydı ve ona ulaşılıyor mu?
Değerlendirmek önemli diye düşünüyorum.
4- Kamuoyunda çok sayıda
Koçluk danışmanlıkları vardır. Sizi, diğerlerinden ayıran özellikleriniz
nelerdir?
Koçluğa ICF akredite eğitimleri** ile
başladım ve şu an PCC*** ünvanıyla hem koçluk yapıyorum
hem koçluk eğitimleri veriyorum.
Bireysel seanslarda kendi kurguladığım "H2Q Bütünsel
Özfarkındalık" modeliyle özellikle yönetici koçluğunda koçluk sürecinde
çok olumlu sonuçlar alıyoruz.
Kurumsal eğitimlerde ise tüm eğitim içeriklerini ileri
koçluk teknikleri kuruma özel hazırlıyorum ve yine çok olumlu geri dönüşler
alıyoruz.
Koçluk mesleğini sadece bir ofiste değil, kurgusu ve
markası bana ait olan Peki Ya Ben mobil uygulaması ile de yapıyorum. İstiyorum
ki koçluk gibi kişiye çok faydalı olan bu hizmetten mümkün olduğunca çok kişi
yararlanabilsin. Daha çok kişiye ulaşabilelim.
Kısacası TNİA Koçluk ve Danışmanlık olarak "Başarıya
yol arkadaşlığı yapıyorum."
*Koçluk hizmeti alan kişiye resmi gazetede
"Müşteri", uluslararası koçluk standartlarında "Koçi"
denmekte olup, ülkemizde sıklıkla "Danışan" olarak
kullanılmaktadır.
**ICF'in yaptığı bir araştırmaya göre sertifikalı bir koçla
çalışan müşterilerin %93'ü süreçlerinden memnun.
***PCC
ünvanını almak için min. 500saat koçluk yapmış olmanız, ICF'in zorlu ve
uzun sınavını geçmiş olmanız ve diğer birkaç aşamayı daha tamamlamanız
gerekmektedir.
Sevgilerimle
Ayşe Nihan Tansuğ, MBA
PCC & Master Trainer
Yorumlar
Yorum Gönder